29 Temmuz 2009 Çarşamba

27 Temmuz 2009 Pazartesi

Bekle Geliyorum

eğil eğil
usulca sokul yamacıma
sulayayım en gizli bahçeni
en saklı çiçeğini
sarıl derin derin
nefes al ver sıkma kendini
onu bana ver
unutma davası olmaz
arka kapı nöbetlerinin

14 Temmuz 2009 Salı

Marcel van der Vlugt





Vlugt imgesinde bedenin yıkımının şenlikli vizyonları var...

balık düşünemez...


balık her şeyi bilir...
sıkça balık olmak isterim.
yaşamın posasına hayat,bu türe insan demek incitici...

7 Temmuz 2009 Salı

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Ellen Von Unwerth






daha fazlası için
http://www.staleywise.com/collection/von_unwerth_revenge/von_unwerth_revenge.html

*Minima Moralia - 153. fragman /

Theodor Adorno

Son olarak. - Umutsuzluk karşısında sorumlu bir biçimde sürdürülebilecek tek
felsefe, her şeyi kurtarılmanın bakış açısından görünecekleri biçimiyle
düşünme çabasıdır. Kurtarılışın dünyaya saçtığı ışıktan başka ışığı yoktur
bilginin; başka her şey kurgudur, tekrardır, sadece tekniktir. Perspektifler
oluşturulmalı, öyle perspektifler ki dünyayı yerinden uğratsın, yadırgatsın,
onu bütün çatlakları, kırışıklıkları, yara izleriyle birlikte bir gün
mesihin ışığında görüneceği gibi sefalet ve çarpıklığıyla göstersin.
Keyfiliğe ya da cebre kaymadan, sadece nesnelerle temas yoluyla böyle
perspektiflere ulaşmak- düşüncenin görevi sadece budur. En kolay şeydir bu,
çünkü durum bunu istemektedir bizden, çünkü sonuna kadar götürülen
negatiflik, adı konduğunda ve göz kırpmadan yüzleşildiğinde, kendi
karşıtının ayna imgesini verir. Ama aynı zamanda en imkansız olan şeydir,
çünkü varoluşun menzilinin dışında duran, bir milim bile olsa dışında duran
bir bakış açısını gerektirir; oysa hepimiz biliyoruz ki herhangi bir geçerli
bilgi ancak varolandan elde edilebilir, ama böyle olduğu için de kaçmaya
çalıştığı sefalet ve çarpıklığın izlerini taşır. Düşünce, koşulsuz olan
adına kendi koşulluluğunu ne kadar yadsırsa, dünyaya da o kadar bilinçsizce
ve dolayısıyla o kadar yıkıcı biçimde teslim eder kendini. Sonunda kendi
imkansızlığını bile mümkün olan adına kavramak zorundadır. Ama düşüncenin
böylece altına girdiği yükün yanında, kurtarılmanın gerçekliği ya da
gerçekdışılığı sorunu da pek önemsizdir.

Theodor Adorno


2 Temmuz 2009 Perşembe

1 Temmuz 2009 Çarşamba

Ölü İkizler

T. Yorke için..
kertenkelenin aşkı
döngüsel takıntı
ölümüne sabit
kızıl alev kuyruklu,
dikenleri yakuttan
kertenkelenin düş ormanı
döngüsel takıntı
tutkulu aşkı
patlamış bir hava yastığı

Peter Franck yada ayrıntıda saklı fetiş








Franck göze istediğini vermiyor. sadece kendi sapkın algısının-arzusunun bakışını dayatıyor.