27 Nisan 2010 Salı

Kiraz Şelalesi

Enis E’ye…




Umudumuz kaç yağmur Enis abi?
Beklerken sessizce kehaneti
Dolanırken zamanın saçları hakikate
Biliriz evrim dönemi çağıldar imgenin o fedaisi

Vuslat;
Bir barikat ağzında bırakmıştın tüm susuşlarını
Hani zulüm ifrit işkence
İtleşirken nesneler tutundun şiire kiraz mevsi-mi

Şimdi sessizlikte beklerken
Apansız bir bahar mucizesi
Sarar tüm dizeleri
Doğmamış bir şafağın sancısıdır vuslat!

16 Nisan 2010 Cuma

Gaga -Tokyo


eti üzerine şiir yazılabilecek bir cybernetik varlık: gaga...

Brooklyn’e Son Çıkış



Şehrin midesinin alamadığı ‘şey’leri boşalttığı bir mahalle…Yenilmiş insanların, göçmenlerin tarihinden bir kesit… Hegemonya altında çözülmüş işçi sınıfına dair bir ağıt… Yada yitmiş umutları, kırık düşleri şiirsel bir sinema diliyle anlatmayı başarmış mütevazı bir başyapıt.

Hubert Selby’nin romanı, Uli Edel’in kamerasıyla sert bir tokada dönüşüyor. Mark Knopfler’ın acı gitar nağmeleri eşliğinde dibe vurmuş bir zamanı ve onun insanlarını izliyoruz: fahişe Trala, travesti Georgette yada sendikacı Harry… Sokağı olanca gerçekliği ile aktarması bilmiş, gri tonlarda bir film. Hüzün yüklü, acı bir film; ama ‘hayat’ dediğimiz şeyin toplamı da tam da bu değil mi?

Brooklyn’e ya da hayat denilen lağım çukuruna son çıkış; uyarı levhalarını kaçırmayı adet edinenlere…

Last Exit to Brooklyn/1989
Yönetmen: Uli Edel
Oyuncular: Jenifer Jason leigh, Burt Young, Stephan Lang….

10 Nisan 2010 Cumartesi

şebeke 1-PDF


htt Şebeke Fanzin 1. sayısı Şebeke Blogta..
3. sayı yolda..
p://sebekefanzin.blogspot.com/2010/04/sebeke-1.html

8 Nisan 2010 Perşembe

Nisan Balığı


Bedri Rahmi Eyüboğlu çok yönlü bir yaratıcıdır. Şairdir, yazardır, ressamdır. Gördüğümüz boyamayı ise 1974 yılında güney sahillerimizde yapmış. Beğendiği bir taşın üzerine bir baş yapıt bırakıp gitmek tam da Bedri Rahmi ustaya özgü bir mütevazılık olsa gerek. Az ötedeki denizde yüzen balığı, yadırgatıcı bir tarzda kayaya işlemek; yaratıcı bir düş resmi ortaya koymak…
Merak edemeden duramıyor insan, 35 yıl sonra sürreal bir imza bırakılmış bu kayanın hali nicedir?

1 Nisan 2010 Perşembe

cyberwoman 2


Helmut Newton’un kışkırtıcı objektifinden çıkmış bir kare; adı cyberwoman.

Fotoğrafın merkezinde yere boylu boyunca uzanmış, çıplak bir kadın bedeni var, bir beyaz boşluk gibi.

Kadının merkezinde yer aldığı karenin etrafını; siyah giyimli ve yüzlerini göremediğimiz erkek bedeni, iki adet siyah A Segment jeep araç, siyah çanta ve bavullar çevrelemiş. Dış çevresini kaplayan siyah renk ile merkezdeki sarışının beyaz eti arsında açık bir karşıtlık var.

Erkeklerin yüzlerini göremesek de, bakışlarının taş zemine boylu boyunca uzanmış çıplakta olduğu bir gerçek.

Kadına tekrar dönersek, donmuş yada taş kesilmiş vaziyette olduğu açık. Vücudundaki kesin hareketsizlik ve gözlerindeki sabitlik delilleri ortaya saçmaya yetmiş.Bu durumda tuhaf bir erotik deney sırasında yol ortasında öldüğü söylenebilir. Ama fotoğrafın isminden çıkmak daha doğru bir yol olmalı. Bu durumda kadının zevk vermek için üretilmiş bir çeşit ‘geyşa’ androit olduğu söylemek gerek.

Peki ya yerdeki peruk? Öyleyse, o da az sonra sergilenecek orjinin bir parçası olsa gerek…