THE BIRD OF MIRACLES(A Conscientious Objection Declaration)
Bismillahirrahmanirrahim
With wings black&red from an apex to a valley
And then from a valley to an apex flies
A bird faithful to freedom, I call her anarchy
And what I call Truth isA dream imagining herself a bird
Humankind is a feather on her wings
The bird flutters
The feather falls on earth
Earth, wheeling around
Burning under a cover of starsthe night and the blood oozes out of our well hidden arcanum scars.
Earth, plenty of darklings, plenty of lies
Yet again the earth isthis heaven this helllying before our eyes.
You, me, land, sky, heavenly bodies
The waters hiding pearls and corals
Fruits, bunches, miscellanous creaturesall epiphanies of Her
So huge and so grandious is She
her curtain is Herselfif you’d like to seelook in your self
A self within yourselfA self within myself
Do not mistake it for opium, it’s the enigma of the
TruthIn a heartless world sunk into darkness it’s the conscience which is a shriek of a bird whose tongue can never be tiedit pierces all rock-hardened heartsand surely there are some rocks from which streams burst forthand surely some rocks when split asunder waters bubble around
Well then, let the bird of miracles sing:In any army besieging the earth in defiance of the
True Sovereign
I will never be recruitedI will have flowers on my hair, rings on my ear
Beauty of the savage child in me will never be stainedby any humiliating insignia on my shoulderI will never keep stepbut my feet will survey all detours leading to truth
And Lord, Master, Commander,
don’t ever weary your mouth to command meFor I shall obey no command no more but the word of the Truth!
Inan Mayis Aru
MUCİZELER KUŞU
(Vicdani Ret Beyanımdır)
Bismillahirrahmanirrahim
Kara ve kızıl kanatlarıyla bir tepeden bir vadiye
ve sonra bir vadiden bir tepeye uçan,özgürlüğe imanlı bir kuştur anarşi dediğim benim
Ve Hakk bildiğim
Bir düşmüş bir kuş olduğunu gören Âdemoğlu kuşun kanadında bir tüy
Kuş kanat çırpmış
Tüy dârıdünyaya düşmüşDünya, dönü duran,
Yıldızlı bir örtü altında yanan bir sır gibi gizlediğimiz yaralarımızdan sızan gece ve kan.
Dünya, nice zulmet, nice yalan.
Ve yine dünyadır işte bu cennet bu cehennemayan beyan.
Sen ben yer gök seyyâratİçlerinde inci mercan deryalar
Meyveler, salkımlar, envai çeşit mahlûkattecellisidir hep O’nunO öyle büyük öyle muazzamperdesi gene kendidirgörmek istersen dön de bir kendine bak…
Senden içeri bir sen
Benden içeri bir ben
Haşhaş sanmayasın sakın Hakkın esrârıdır
Kalpsiz kalı zulmete gömülmüş bir dünyada vicdan,bir ötmeye başladı mı susmak bilmeyenbir kuşun avazıdır,
kaskatı kesilmiş taştan kalpleri deler geçerve öyle taşlar vardır ki içlerinde nehirler kaynaröyle taşlar ki çatladı mı sular çağlar.
Öyleyse ötsün artık mucizeler kuşu siz de duyun: Malik-ül Mülkü hiçe sayarak dünyayı kuşatan hiçbir ordudaelime silah almayacağım.
Saçlarımda çiçekler olacak, kulağımda küeler, parmağımda yüzükler;
imdeki yaban çocuğun güzelliğine leke sürenaşağılayıcı rütbeler takmayacağım omzumauygun adım yürümeyeceğimayaklarım talim edecek gerçeğe giden tüm dolambaçlı yolları
ve Hünkârım, Beyim, Paşam
yorma hiç o güzel ağzını emretmek için banaHak sözünden gayrı bir buyruğa tabi olmayacağım bundan sonra.
İnan Mayıs Aru
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder