3 Mayıs 2014 Cumartesi

Ütopik sosyalizm ya da Gerçeküstücülük

Gerçeküstücülük dünya denilen kazanın en çok kaynadığı 20. yüzyılın ilk yarısında -tam 50 yıl- tüm ideolojilerin en yüksek ve sert biçimlerde yükseldiği bir dönemde yaşadı. Burjuvazinin en sert iktidarlarını(faşizm) deneyimledikleri gibi işçi sınıfının da en sert iktidarlarını deneyimlediler(stalinizm). Anarşistler, nihilistler, kominist parti, troçkistler tüm reel radikal politik hattı deneyimle geçip, Gerçeküstücülüğün döndüğü yuva ütopik sosyalizm olmuştur. Engels ve Kropotkin'in bilimsel sosyalizm/anarşizmlerinin karşısına hiç çekinmeden Fourier'in ütopyalarını koymuştur Sürrealistler. Bu gün reel politikanın tıkanıp, politika üretemediği aşikar koşullarda ütopyacı ideal geleceğin en büyük umudu ve sancısıdır. Ki bu ütopya hayal değil her zaman hayatın yanında olan canlı bir seçenektir. Ki uzun yaz boyunca siz onu sivil itaatsizlik diye bildiniz. Ütopik sosyalizmden utanmayın, utanılacak tek şey sistemin kendisidir..

Hiç yorum yok: