4 Haziran 2016 Cumartesi

Şair Nazım Hikmet Ran üzerine

Sosyal medya listemdeki dünkü harekete bakınca sanki bu sene daha bir coşkuyla andı insanlar Nazım ustayı dedim. Sonrada artı eksi tüm politik tutumu dışında mesela kadına edilgen sanatçının ilhamı rolünün biçilmesinde (ki Eluard-Aragon şiirlerinde sık sık beliren bir zaaf) Nazım ın rolünü düşündüm. Bu gün kültürümüze hakim küf kokusunda, yerel değil çeviri bir bilişe mahkumlukta, solun toplumda kökü dışarı algisinmasinda, sanata hakim düz gerçekçilik te Nazım ın hiç mi kabahatı yoktur? Bu yüzden ben hep onun o kısacık Fütürist dönemini, kalbi geçmişe değil geleceğe atan Nazım ı sevdim. Gerisi ile de pek uyusamadim. Ben uzaylılara tovariş diyen makinelesmek talep eden ölü yıldızlara yaşam götürmek isteyen adamı sevdim. Sonrası bu şiir; Türkiye şiirinde ana hat değil bir duraktiır. Ki ötesinde Garip, ötesinde 'sivil şiir' de vardır. Hayırlı Cumalar komsomol üyeleri:)

Hiç yorum yok: