14 Temmuz 2017 Cuma

toplumsal tecridlikler çağındayız.

çağın ruhu aynı anda yaptıkları düşünüp kibre kapılmaya, hem de yapamadıklarına takılıp anksiyete de kıvranmaya müsait. bir de üstüne bu çölün tüm olmamış'lıklarını ve reel durumun vehametini ekleyince her şey boğucu duruyor. ama kimse de bize hayatın harikalar diyarı, gezegenin cennet bahçesi olduğunu söylemedi. depresyon bir soyut düşünme yöntemi değildir. bilişsellik, empati, duygulanım, farkındalık ve enerji taşımayan iç düşünme biçimine salt Satre'cı boğuntu diyoruz. bedeni yormasak, kahrını zavallı zihin çekmeye devam edecek, ki biz ekstrasını yaratmasak bile, o çağın tecridine nesne.

Hiç yorum yok: