24 Aralık 2010 Cuma

yenilgi..

"Sonunda canına tak dedi bu eski dünya"
Guillaume APOLLINAIRE

21 Aralık 2010 Salı

1 Kuşun Unutulmuş Rüyası


titrek ellerin sonbaharı guguklu saat
uzun parmakların şuuraltı yolları: anahtar!
çan seslerinden uyuyamayan çocukların
içsel gözyaşlarına karışan kuyruklu yıldızlar
tren raylarına gizlenmiş, küçük, sivri, dikenli meme ucu,
zamanı doğrudan silen bir salgı.

anılara doğru arkeolojik bir kazı,
bilinç uçurumlarında travmatik dönüşler
ve geceleri uyuyamıyor, sancı.
anlardan aşırdığım tüm sözcüklerden utanmalı mıyım?
ama sahil, usulca uzanıyor ufkumda
kulaklarım uğulduyor rüyadan kalma tam tam sesleri
ve pençeleşen erkek eller.

uzayı kaplayan görünmeyen nesnelerden sızan sıkıntı,
denizin parıltısına karışıyor…

delirmekten korkuyorum.

Bay Perşembe

30 Haziran 2010(bıkkın Moda)

13 Aralık 2010 Pazartesi

Hissin Ölümü-1


Gerçeğin kalıntı insanın bir artığa dönüştüğü bir süreçtir. Gerçekliğin kaybının ağır sonucu; deneyimin gündelik hayattan dışlanmasıdır; kuşkusuz. Şairlerin, kahinlerin, maceracıların deli ilan edildiği, konformizmin hapislerine tıkıldığı bir etik bir sefalet halidir.

Hissin ölümünün yaşandığı dünya aşkın utanılacak bir değer, şiirin gereksiz laf yığını olarak ele alındığı tüketim ve teknoloji merkezli bir dünyadır. Doğal olarak oluşan boşluğun yerine pornografi ve şiddeti ikame edecektir.

Hissin ölümüne karşı çıkılacak yol deneyimden geçecektir. Fakat yaşanacak olan, klasik modern bireyin angst halini, rasyonalizmini, ahlaki tutarsızlıklarını aşmaya çalışan bir sınır ihlali deneyimi. Toplumsal bir dönüşüm ihtimalinin sonsuz bir tatile gönderildiği bir tarihsizlik döneminde; içine kapanık, olabildiğinde değişken-geçişken-akışkan, küçük topluluklardaki dönüşümleri merkeze alma çabası. Yeni olasılıkları, heyecanları, arzuları gün ışığına çıkaracak radikal bir mikro-cosmos’lar oluşturmak için.

Klasik anarşist ya da sosyalist komünalizmlerin ötesinde yeni bir meta-politika. Eko-politikanın bir çeşit primitivizm savunusu püritenliğe dönüştüğü post-modern dünyada teknolojinin tutku dünyamızı tetikleyen, gerçeklikte yeni kapılar açan olanaklarıyla barışık olarak. Ballard daha 60’ların başında Ralph Nader’ı hedef tahtasına cesurca yerleştirip, gelişecek eko-püritenliğe karşı çıkmıştı. Survivor eğitimli devrimcilerin teknolojiye düşmanlığına dikkat!

Uygarlığı ilkelliğe dönme adına yıkma çağrıları, hissin ölümünün vahim bir oto-portresidir.

10 Aralık 2010 Cuma

Dali/Maldoror






Les Chants de Maldoror
Salvador Dali-1933

ps:http://www.gutenberg.org/ebooks/12005

28 Kasım 2010 Pazar

kadıköy'ün en güzel binası yanarken, suskunlaşıyor hayat


toplu bilinçaltımızda, hafızamızda gündeliğin gri diktasını kıran, birlik ve yaşama nefes veren bir 'yapı'ya kast edilmiştir. neşeli yollara, arayışlara köprüdür.

güneşin ışıklarından sabahın kızıllığına kara, martı çığlıkları ile çınlayan,... Kadıköy'ün maynetik alanlarının merkezinde, yana yakıla olanca heybetiyle dikilir Haydarpaşa yapısı-yapıtı.

bizim diyebileceğimiz bir avuç binadan biri. bizim Haydarpaşamız!

13 Kasım 2010 Cumartesi

Duygusal Provakasyon- 16 Kasım Performans

El bombalı okul çocuklarının, kozmosta kaybolmuş astronotların, medyum mezarlarının, lekesiz gebeliklerin kara şafağındayız.


1 konser mi? -Hayır

1 performans mı? -Hayır

1 İşitsel - görsel şölen mi? -Hayır;

Sadece ilkel benliğimize, çıplak bir yolculuk! Sonsuz acılarımızı, sonsuz öfkelerimizi, sonsuz umutsuzluklarımızı haykırmak için bir sahne; sadece.

Ayarsız, kuralsız ve leş.

Gerisi, gece ve terör...



16 kasım-salı- 2010

Peyote/Duygusal Prokavasyon

http://www.peyote.com.tr/v2/

http://duygusalprovokasyon.tumblr.com/


Duygusal Provakasyon

anlatıcı / rafet arslan

elektronik sesler,gitar / bora şimşek

elektronik sesler, bas gitar / can tan

davullar, ziller, akustik sesler / sedat türkantoz

2 Kasım 2010 Salı

ressamın kehaneti



sonsuz gül, ay ve güneşin birleşik ışığı ve kozasından yeniden doğan kelebek.
sır açıklanmaz, sadece şiirsel benzetmeler de gözükükebilir.

aynaların içinden

ormanın türküsünden

gecenin yaban düşüncesinden

tomurcuklanır.

filozofun işi hep zor
yol dolambaçlı ve sarp

ve
sır açıklanamaz
uzak ----