18 Kasım 2012 Pazar

" Karakutu/Blackbox-2012" Rafet Arslan


                                                83x92 cm-in frame-
                                             

                 (Contemporary Istanbul @Booth IKM 110-sanatorium)

                                           21/25 Kasım 2012-İstanbul


"FRAG-TÜM" adını verdiğim ve en üst boyutunu Karakutu adlı çalışmamın oluşturduğu yapıtların uygulamasında "montaj" ustalığına soyunduğumu itiraf edeceğim. Karakutu 80 santime dayanmış ebatı ve onu oluşturan 40'ı aşkın fragmanın oluşturduğu bütünlük ile, kaosun birliğini yoklayan , yeni ve heterotopik bir kolajın işaret fişeği olmak istiyor..

Heterotopya:
‘Öteki Mekânlara Dair’de Foucault, ütopya ve heterotopya ayrımını yaparak heterotopya’nın altı karakteristik özelliğini saymakta ve farklı ölçek, program ve biçime sahip çok sayıda örneğini vermektedir: 

1.Evrenseldirler ve çok çeşitli biçimlerde karşımıza çıkarlar ancak farklı biçimlerini iki sınıfa ayırmak mümkündür: a)kriz heterotopyaları (hamile kadınlar, yaşlılar vb. kriz durumundakiler için kutsal ve yasak yerler) b)sapma heterotopyaları (kriz heterotopyalarının yerine geçen ve bir şekilde normlardan sapma gösterenlerin mekanları: hapishane, akıl hastanesi, huzur evi [çalışmayarak norm dışı davrananlar] vb..) 
2. Bir toplum, tarih boyunca, var olan ve var olmaya devam eden bir heterotopyayı çok farklı biçimde işletebilir. (mezarlıkların şehir dışına çıkması..) 
3. Heterotopyanın, birçok mekanı, birçok mevkiyi kendi içlerinde bağdaşmaz olan birçok mekanı tek bir gerçek yerde yan yana koyma gücü vardır. (tiyatro) 
4.Akıcılık (festival) ve birikim (müze) olarak zamanla bağlantılıdırlar. 
5. Heterotopyalar her zaman bir açılma ve kapanma sistemi gerektirirler; bu, heterotopyaları hem tecrit eder hem de içine nüfuz edilebilir kılar. 
6. Heterotopyalar diğer bütün mekanlarla ilişkileri içerisinde bir işleve sahiptirler. 

Foucault en sonunda mükemmel (par excellence) bir heterotopya örneği olarak gemiyi göstermektedir. 


-Erdem üngür'ün Heterotopya başlıklı makalesinden alıntıladım-

Hiç yorum yok: