12 Ocak 2018 Cuma

Screenshot fotoğrafçılığı üstüne- V.3

; 21. Yüzyılın imge dünyasına yeni bir armağan olarak okunmalı. Fotoğraf makinesi olmadan fotoğraf çekmek ya da bir çeşit Duchampçı ready-made taktiğine sapmak- ihlal estetiği.. Burada fotoğraf makinesiz derken kastım; ortada bir cihaz var ama o artık makinenin kült ve özerk değerinden imtina ettirilmiş bir makine. Avangard'ın ‘novum’ mevhumunda kapsadığı tahayyülsel alan gibi bir "yeni"nin artık olma koşulu yok- olamaz, artık salt teknik olarak sürekli yenilenmeler, sürümler ve güncellemeler var. Artık ne karanlık odanın simyaya göz kırpan kimyasal reaksiyonlarındaki tekinsiz ve gotik aura'dan ne de palaroid makinenin matrak ve pop kimliğine rağmen taşıdığı hayaletimsi şıklıktan(boş kartuşun salladıkça gözünüzün önünde bir karenin yavaş yavaş belirme sürecinin kendisinden kasıtım)bahsedebiliriz. Bu yeni(lenmiş) teknik sayesinde studio’ma uğramadan modelim olabilir ya da hiç haberiniz yokken bir işin parçası haline gelebilirsiniz. Ayrıca bu konu bize tartışmak için; sınırsız veri hürriyeti, telif hakları, sanatsal yaratı da özgünlük ve özgürlük parametreleri, kolajcının makas etiğinin ayarı gibi alt başlıklar da sunar. Konunun tarihsel köklerine indiğimizde Walter Benjamin kahince bir bakış ile; aslında tam da savaş sonrası refah toplumunun ekonomi ve kültürüne damgasına vuracak olguyu çok erken bir tarihte tespit ettiği görülür. Benjamin'in 1935 tarihli "tekniğin olanaklarıyla yeniden üretilebildiği çağda sanat yapıtı" adlı metni, sinema ve fotoğraf gibi dönemin genç tekniklerinin verdiği yeni imkanlar ve hatırası taze olan Dada'nın keskin mirası üzerinden kopyalama ve çoğaltmaya yönelik teknolojinin aslında politik bir araç olmaya derece müsait olduğunun altını çizer. Benjamin'in bu kehaneti farklı biçemlerde hayata geçer; ekonomi de montaj bandı seri üretimi, sanatta pop art ve politika da yeni sömürgecilikte ifadesini bulacak bir hatta. Bu dönem kopyalama-çoğaltma teknolojilerinin ilk bahardır ve ikinci dalga için fotokopi makinesi, tarayıcılar, el kameraları ve devre söküp-takmanın yaygınlaşacağı 70'leri bekleriz. Olayın kökü Xerox’ta mutlaka ama fotokopi ve scanner(Şenol Erdoğan'ın haklı hatırlatması ile ve de video) 70'lerden 90'lara D.İ.Y tarzı montajIN ruhunu taşır. Çünkü; bu medyumlarda kaynak hala software değil matbuattır- kağıdı taramak, kağıdı kağıda copy’lemek. Ama ‘cam’ camera başlayan süreçte an’daki akışı sabitleme, yüzer-gezer bir imgeyi, jpg olarak screenshot alıp durdurma/dondurma; kesme ve manipüle etme eylemi daha farklı bir mecrayı temsil etmekte. Bunun yanında 3d scan ve print ise geleceğe dair bir kıyamet teknolojisi, olası YZ iktidarının mihmendarlarıdır. Benim gibi yaşlı heriflerin zaman algısı için "www" hala genç sayılır, şahsen ilk kez 2004 yılında Cassandra ofisindeki PC'ye bir "cam" kamera bağladığımızda ilk screenshot özelliğiyle ilk selfie'mi çekmiştim. Sonuçta yeni(lenmiş) bir fotoğrafçılık yönteminin ilk kullanıcıları arasındayız ve gelecek ise hala tahrik etmeye devam edebilen bir muamma.

Hiç yorum yok: