26 Ocak 2011 Çarşamba

Haz Mekanları



Ütopya’yı yazarının fantezilerinin açıkça ifşa edildiği, bir arzu mekanı olarak ta ele almak mümkündür. More’un Ütopya adasını dış dünyadan tecrit etmek için tasarladığı önlemleri hatırlamakta fayda var.

Sonuçta Ütopya; onu kabul ya da tasvip etmeyecek, üstüne üstlük cezalandırmayı ve yok etmeyi göze alabilecek toplumun(dünyanın) karşında gizlenmiş; kendi içine kapalı bir mekandır. Tıpkı Sade’ın gerçek hayattaki La Coste şatosu ya da orada uygulayamayacağı fantezileri aktardığı Sodom’un 120 Günü’ndeki şato gibi. Barthes haklı olarak bu şatoyu, Fourier’in düşlemleri ile karşılaştırıp; ütopya sorunsalına bağlar.

Pasoli’nin Sodom’un 120 Günü uyarlamasını aslına gayet sadık bir analojiyse, Marco Ferreri’nin Büyük Tıkınması da bir o kadar özgün bir uyarlamadır. Dört orta yaşlı, aristokratın Paris’te tarihi bir malikâneye kapanıp tıkanarak ölme fantezisi, kuşkusuz haz mekanı olarak Sodom’a farklı bir bakıştır.

Büyük Tıkınma da kiralanan üç fahişe ve gönüllü zevk elçisi öğretmen Andrea’nın üzerinden erotik fantezilere yer verilse de, bu açılım oldukça sınırlıdır. Dört aristokratın temel emeli yeme-içme hazzıdır. Yiyerek ölürler ve yaşamlarını sorgularlar. Filmin en ilginç epizotlarından biri yemek masasında Locus Solus’un Gerçeküstücü yazarı Roussel üzerine sohbettir. Bu sohbetin Pasoli’ni deki karşılığı ise faşist şeflerin Dada üstüne nedensiz, neredeyse otomatik konuşmasıdır.

Breton da; tıpkı Sade ve Ferreri gibi Paris’e pekte uzak olmayan bir şato düşler. Engin yalnızlığın hakim olduğu, ahlaksızlığın mesken tuttuğu, olasılıkların randevulaştığı, erkeklere aşkın efendisi (!) olmayı vaat eden bir şato. Breton’un şatosunun kapısı dışarıya hep açıktır ve birinin hayata geçirdiği arzusu, bir başkasına zarar vermez düsturu üzerine kurulmuştur:
Fantezilerimizi özgür bıraktığımızda, gerçekten onlarla yaşamamız mümkündür(Sürrealist Manifestolar, 6:45 Yayıncılık, 2009, sayfa 21-22).

Tam da Sade Markisinin mezar taşına yaraşır, bir son söz!

R.A.
Ekim-2010(Üsküdar)

ps: Karga mecmua-Ocak sayısında yer almıştır.

Hiç yorum yok: