30 Ocak 2011 Pazar

Kör Dövüş


Sadece okunamayan bir dil icat etme hevesi neden? Sadece kendi kendine gönderen labirentsel bir monolog. Ki şu an piramidin tam da orta yerindeyiz. Eğer sözcükler soyunamıyorsa hiçe, o zaman geçmiş sadece bakmalı loş bir gök kubbeye.

Viski bitecek ve gidip göz satın alacağız, nakit 1 alışveriş mağazasından ve birer kadeh daha içtiğimizde tüm taksi duraklarında vakitsiz bir patlama olacak.
Biz kendi şiirimizi yazmayı seçersek, kendi bedenlerimiz yeni bir lisan yaratır ve yoklar sonsuzluğu. Yeni bir hırs, yeni bir çağ ve patlamış arzu…

Kıyı bilinci… Kıyıcı bir yüz yıl ortasında bile değilken; daha yürüme alıştırmaları, travma provaları yaparken ansızın beliren, o an yok olan, zamanın kaçış çizgilerinde var olan ve silinen ve susulan.

Yazgı ya da yazılan; ki biz hep tek bir söz ile var olduk. Geçmişin loş imgesi, bir boşluğa bir düş giydirme girişimi. Dün bitti.

Yazdıklarına bir vantrolog gerekiyorsa, sözlerini kulağıma yaz lütfen. Eğer kendi sözünün tefsiriysen ve kulaklarına yazılamıyorsa sözcükler, ayaklarına yazmak ve kollarınla konuşmak gerek.

Hiç yorum yok: