26 Eylül 2009 Cumartesi

Bağlama Uğraşı


Bondage 1 etkisiz hale getirme eylemi midir? pek sanmıyorum...

bir ritüel olduğundan rahatlıkla söz edilebilir. cinsiyet siyaseti,politiken doğruculuk gibi kavramların hakim hale getirildiği bir dünyada, geçmiş zamanların daha sansürsüz cinsel ekonomisine bir çeşit geri dönüş oyunu mu, belki...
bir erkeğin kadın ile oynadığı oyun diye bondage'a bakarsak görüş açımızı sanırım karartmış oluruz.

bdsm teknik bir pratikten öte bir fraksiyon gibi algılanmalı. ama bazı insanlar dün gece hükmettiği bedenin bu gün kendisine hükmetmesini de dileyebilir. Araki'nin sıkça başvurduğu bir unsur olarak nerde duruyor bondage? ya da bir mesaj olarak fotografın ileticisi ne görüyor? belki de hep olası şüphelere kayıyor insanın zihni.

sanırım en basit ifade ile fotoğraftaki kadın,ayak topuğu vasıtasyla az sonra kendini tatmin ediyor...

1 yorum:

Ozan Durmaz dedi ki...

Bondage/bağlama; etkisizleştirmek değil, çoğaltmak bence, daraltmak değil genişletmek. çünkü çoğaldığınız genişlediğiniz zenginleştiğiniz özgürleştiğiniz palavraları içinde süregelen cinsel hayatın bdsm bazlı ticari kapitalist bir haz ekonomisi yaratmaktan öte bir durumudur bağlama. Fraksiyonel - cepheci bir sevişme içinde, feodal anlamda bir esir etme değil, gerçekle ballardyan bir çarpışma gibidir bağlama. Bağlayan ve bağlananın cinsiyetinin düştüğü bir cinsel edim; bacaklar arsından hiç kıpırdamadan boşalıma dönüşür. Zira bugün etno-kültürel bir feodal cinsellik olarak Shibari (japon beden bağlama edimi) bile, kapitalizmin elinde mistik ve doğulu bir haz sanatına dönme tehtidi altındadır. Gösteri içinde sunulur. Dokunulamz, izlenir. Tene değmez. Oysa Shibari'de başka bir yöne kıvrılmak üzere özenle bağlanan parmak, kapitalizmin en gerçek gözüne batmaktadır. Ancak bağıran hep izleyicidir.