yaşlı adamın suratı geceye akıyor. kafa tasında var koca bi krater. sakalları ile karışıyor geceye ve bana Dostoyevski'yi anımsatıyor hep; neden siz.
piyano topografyaya erimiş, mekanın dış-uzay çizgilerini çekiyor. bu akışkanlık onun dişiliğinin delili dibi.
çorak ağaç; adamın kaderini bağlamış, dolgun hatlı kadının yaşlılıkla solan bedeni olabilir. sol köşede falloktik süsü vrilmiş karaltı -ki kesin dişil- kadının bedenden ve zamandan bağımsız ruhunun silüeti olabilir.
peki yanan o küçük ateş, alev parçası ne?
sonuçta gece çöktü çöküyor, hatta dili yutmak için hazır bekliyor silüetleri.
çöktüğünde sonsuz gece, geriye sadece piano kalacaktır.
hissiz sanılan ağlayan ezgisiyle hece hece gece...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder