25 Nisan 2009 Cumartesi

Yırtılan Haleli Robot mu?

size çok kötü şeyler söyleyebilirim. ama söylemicem. anlamsızlığa anlam aramak haddim değil. şu evrenin kos koca yasaları var, hepsinin amına koyayım...

yırtılan haleli robot muydu hatırlamıyorum, çok zaman geçti ve ben çook içmiştim, çoook.
ruhbilime girişten bahsedildi, sanırım o daha yırtılmadı, belki de 1 metin olarak yırtılmaması gerek. orada ne yazıldı bilmiyorum, çok zaman geçti, sadece yoldaş sokak köpekleri var aklımda.
sadece 1 soru sorulabilir umarsızca: senin pembe filine ne oldu?

ben hala sarhoşum, saat 11:30 falan oysa. sevgili anne sen bizi ırak bırakıp gideli tam 8 yıl oldu ve üşüyorum sık sık. ağzıma tekila tadı geliyor, kurtçuk tadı geliyor, suntalam tadı geliyor ve üşüyorum sık sık. biliyosun hep yalnızız anne. baharlarında tadı yok, çocuk olmayalı. sen bizi hiç bırakıp gitmedin anne, biliyorum ve ben seni hep sevdim, sen hep sıcacıktın anne ve seni sevdim.

geceden de bu yana çok zaman geçti, merdivenlere gittik sanırım, o duvara ne yazdım ki? inan anne hiç bilmiyorum, o insanlarla neler konuştum, bira mı içtim o kadar zemberek üstüne, inan hiç hatırlamıyorum. çağrı'yı hatırlıyorum sadece anne ve onun ne kadar yoldaş olduğunu...

sen de üzülme öle, mahsun durma haleli robot, mevsim kıştır hep bizde, dışarda ayva çiçekler açsa bile.devrimin manevi evlatlarını düşkün görmek yakışmıyor bize. varoluş sancımızı ne alkol ne aç bedenler ne de eğlence saramıyacak, bile bile yaşıyoruz sike sike.

ben çok içmişim bi de anne...
ve tekila vodka kırması adamın amına koyuyor.

Hiç yorum yok: